14 Ağustos 2016 Pazar


bir günü daha bitirdim girdim yatağıma olimpiyatları izliyorum heralde birazdan uyur kalırım ama öncesinde bir kaç şey karalamak istedim...bugün 14 ağustos oldu şöyle durup bakıyorum geçen sene bu tarih ve saatlerde yüksek ihtimalle alarmlarımı kurmuş uyuyordum çünkü sabah kalkıp hayatımın en büyük hatasını yapmak için konsolosluğa gidecektim vize başvurusu için...böyle yazıp o tarihe dönünce ne çabuk geçmiş zaman diyorum ama sonra o tarihten bu tarihe tüm yaşadıklarımı düşününce ne çabuğu ya eziyet gibi bir sene geçti benim için onu daha iyi anlıyorum...keşke zamanı geriye çevirme şansım olsa en fazla da 1 sene öncesine falan gidiliyor olsa da ben geçen sene bugüne dönsem...o vize başvurusunu hiç yapmasam ama yine de 14 ağustos sabahı uyanıp erken sana yazsam desem kahvaltı edelim mi sen aynı şekilde çıkamam banane desen de sonra yine ben birşeyler alıp gelsem sana...o sabah daha doğrusu öğlen geldiğimde üstünde ne vardı onu bile hatırlıyorum tam dün gibi...yine aynı kıyafetinle tavrınla sarkık dudağınla bana yumurta yapsan ben yine gelip sarılsam o anda sana sonra kahvaltımızı edip yatağa girsek tekrar uyumak için..seni severek öperek uyusam yanında sonra uyansak giyinsek tekrar ikeaya gitsek ve oraya giderken giydiğin kıyafetleri dahi hatırlıyorum yine aynılarını giysen o en çok yakışan uzun eteklerinden birini....gezsek ikea da natavegada girip çıksak istediğimiz mağazalara seninle yapmaktan en çok keyif aldığım şeyi yapsam...sonra dönsek eve ve sen beni kandırsan yine in hadi al biralarını ben annemlere uğrucam desen gitsen ben alsam biramı sallanarak gelsem hiçbirşeyden habersiz sana yazsam çıktın mı annenlerden nerdesin falan diye...otursak içsek yine birlikte sonrasında saat 12 olunca beni şaşırtsan sevindirsen...sarılsam sana sadece dakikalarca hiçbirşey demeden....ışıklar kapalı mumlar yanar halde hem içsek hem film izlesek...sonra yine sarılıp uyusak....ahhh içimde birşeyler kopuyor bunları yazarken bile emin olabilirsin...herşeyi özledim her anı her saniyeyi en çokta seni özledim senin sesini tavrını halini hareketini yüzünü saçını gamzeni ayaklarını ellerini şımarıklıklarını öfkelerini...seni...en çok seni....işte böyle boktan bir durum bendeki seni tanıdığım ve birlikte olmaya başladığım tarihten itibaren ağustos aylarını da sever olmuştum sayende sen varsın diye daha bir anlam kazanmıştı benim için son 3 yıldır seninle geçirdiğim bu tarihlerin üstüne bu sene bak ne haldeyim...kendimi epey eksik hissediyorum sensiz böyle olunca...uyusam şimdi ve bir kaç gün sonra uyansam...şu bir iki gün canım daha da yanmasa herşey gözümün önünden daha çok geçip daha da hüzünlenmesem üzülmesem...içim daha fazla buruk olmasa...keşke...keşke ama imkansız işte...ne diyeyim ne yazayım daha yine yazarken içimden de konuşurken boğazım düğümlendi gözlerim doldu...en iyisi burda keseyim uyumaya çalışayım...böyle işte...ben de böyleyim napayım...düştüm bir aşka öyle sürüklenip gidiyorum...kader....iyi geceler iyi uykular olsun...çok özledim seni ve çok seviyorum...bir de şarkı bırakayım ...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder