29 Mart 2016 Salı
yine benim için belki de gecenin hem en hüzünlü hem de en keyifli anına geldim diyebilirim...yine bir başıma girdim şu yatağa yine güne seninle görüşmek arzusuyla başlayıp yine gece boyu senden bir ses bekleyip yine bunların gerçekleşmemesinin hüznüyle pc yi açıp tv açtım ışığımı kapatıp sıcak yatağımda uykumun gelmesini beklemeye başladım...öncesinde yine malum 2 farklı kitap okudum azar azar..sen napıyosun acaba dememe gerek yok uyuyosundur şu an daha doğrusu sen naptın bugün olurdu...umarım sakin yorucu olmayan bir gün geçirmişsindir umarım ki ankaradasındır şehir gezmek zorunda değilsindir ve daha önemlisi hasta falan olmaman keyfinin iyi olması...aslında gerçekten yazmak istediğim içimi dökmek istediğim çok şey var ama ne bileyim bazen yapamıyorum yapmak istemiyorum daha doğrusu bu gece de tuhaf bir durgunluk çöktü üzerime genel olarak hüzünlüyüm yani nedendir bilinmez...çok özlüyorum seni biliyorum bu aralar yine çok sık dillendirmeye başladım bunu sen de pek hoşlanmıyorsun belki ama napayım ya zaten hiçbirşey özlemi geçirmiyor aksine gün geçtikçe daha da artıyor bari bırak özlediğim zaman onu haykırayım burada en azından...kokun lan kokun...o saçın bir de o gamzelerin başka da birşey demiyorum...iyi geceler iyi uykular olsun...umarım bu haftayı sakin geçirirsin ve birşeyler yapmaya vakit ayırabilirsin bana...dikkat et kendine seviyorum seni inatçı keçi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder