geldi yine baş belan...yatak içinde yuvarlanmaktan sırtım agrıyor artık allahtan net geldi de normal dizime döndüm...yazdım sana korkarak daha erken gibi gelmişti bana saat ama belki uyudun belki de dışardasın görmüyosun...şimdi bakıyorum -12 diyor ankaraya ya o nası bir soguk acaba oyle yarın falan da kar yagıslı gösteriyor zaten..sağlam kış ve soğuk yapacak gibi bu ara...biraz bana da saklar umarım geldiğimde görürüm...tabi sen kızarsın ben böyle diyorum diye minnie mouse kılıklı sevimli tipsiz...bu bendeki tsihrtten kokun hiç çıkmadı sanki ya da artık bana öyle geliyor kokladıkça kokun burnuma geliyor anlamadım ama hala her kokladığımda hissediyorum seni...köpüş kokmuyor ama o pis kokuyor artık sürekli benim yanımda dura dura bana benzedi...ulan gerçekten çok özledim be seni keşke sende benim seni özlediğimin 10da1i 100de1i kadar beni özlüyor ya da özlemiş olsan keşke keşke...başka da birşey istemem....ha bir de yine klasik rakıyı seninle içmeyi çok özledim senin o kırmızı yanaklarını saçlarını görerek karşımda o gamzelerini görerek o bardağı kaldırmayı sana bir kez daha aşık olmayı özledim...neyse şaka maka bir gün daha yedim burda şu ay şubata bir dönse sanki sonrası daha kolay akacak gibi ama şu 1hafta geçmek bilmez şimdi ben böyle dedim diye...öyle işte gideyim biraz tv izliyim nasılsa uyuyamıyorum gelirim ben buraya blog dostuma yine...bu sene burda cansız varlık olarak çok arkadaşım oldu bu oda duvarlar kağıt kalem okyanus ve son olarak bu blog ama en çokta burayı sevdim sanırım bilmiyorum nedendir...tamam gittim uyuyosan iyi geceler iyi uykular dışardaysanda iyi eğlenceler ama dikkat et kendine...ilgiyi üstüne çekme uslu Haribo ol...Seni ne kadar çok seviyorum ben de inan bilmiyorum tarifi yok...